Urartu inanç sistemi ve ritüelleri
Doç. Dr. Bilcan Gökçe*
Urartu Krallığı’nda dini bir yapının oluşması Kral İşpuini döneminde gerçekleşmiştir. Kral İşpuini, krallığın resmi tanrı panteonunu oluşturmuş ve bunu Van şehrinde Zimzim Dağı’nda bulunan Meher Kapı kaya nişine yazdırmıştır.
Niş içerisinde iki kez tekrarlanan yazıtta, Urartu panteonunda kutsanan toplam 79 tanrı ve tanrıçanın isimleri ve bu tanrı ve tanrıçalara kurban edilecek hayvanların cins ve sayıları verilmektedir. İlk sırada yer alan Savaş Lordu Haldi, Urartuların baş tanrısıdır. Bunu Storm Creator Teišeba ve Sun Creator Šiuni takip ediyor. Urartu dininde kutsal sayılan tanrılar sadece Meher Kapısı’ndan bilinmemektedir. Urartu hükümdarları izledikleri işgal politikasıyla hem topraklarını genişlettiler hem de askeri sefer düzenledikleri bölgelerin halkını ülkelerine getirdiler. Bu sürgünle yeni gelen halkın beyleri Urartu panteonunda yerlerini aldılar. Bunlar; I. Argişti dönemine ait bir yazıtta adı geçen Tanrı İvarşa; Gövelek yazıtında İlah Assur, Ayanis Tapınağı yazıtında ise İlah Eiduru olarak geçmektedir.
URARTALILARDA TAPINAKLAR VE AÇIK HAVA KUTSAL MEKANLARI
Urartu topraklarında dini ritüellerin gerçekleştirildiği yerlerin başında tapınaklar gelir. Tapınak yapılarını Ayanis, Üst Anzaf, Çavuştepe, Toprakkale, Erzincan/Altıntepe, Aznavurtepe, Körzüt, Kayalıdere, Bastam ve Werachram gibi merkezlerden biliyoruz. Tapınak cellalarının iç duvarları zaman zaman fotoğraflarla süslenmiştir. Hepsinin önünde açık bir avlu var. Ritüellerin gerçekleştirildiği bir diğer alan ise açık hava ibadethaneleridir. Bunlar; Stellere bağlı Analıkız, Erzincan/Altıntepe, Bostankaya, kapılara bağlı Meher Kapı, Yeşilalıç ve türbelere bağlı Madavank açık hava kutsal alanlarıdır.
MEZAR TÜRÜ VE DEFİN GELENEKLERİNE YANSIYAN SINIF FARKLILIĞI…
Urartuların yaşadıkları coğrafyaya getirdikleri yeni anlayışlardan birini mezar mimarisinde görmek mümkündür. En önemli mezar türleri kaya mezarları, yer altı oda mezarları, taş sanduka mezarlar ve kolay toprak mezarlardır. Ayrıca mezarların çömlek ve kavanozlara yapıldığını da biliyoruz. Urartu topraklarında yaşayan insanların farklı inanç ve geleneklere sahip olması, mezar mimarilerinin plan ve işçiliğine de yansımıştır. Mezar türleri arasında çok odalı ve büyük boyutlu kaya mezarlarının en dikkat çekici örnekleri Van Kalesi’nde bulunmaktadır. Urartularda yakmalı ve yakmasız olmak üzere iki tür ölü gömme geleneği vardır. Aynı mezarda veya aynı nekropolde farklı gömme geleneklerinin varlığı, farklı inanç ve geleneklerden kaynaklanmaktadır. Urartu Krallığı’nda var olan sınıf farklılığı mezar türleri ve ölü gömme geleneklerine de yansımaktadır. Kraliyet hanedanına ait kişilerin mezarları daha iyi işçiliğe sahiptir ve ölülerden gelen hediyeler açısından daha zengindir. Urartu topraklarında yaşayan insanlar farklı mezarlıklara gömülmüşlerdir. Nitekim Van’da kazılan Altıntepe Nekropolü ve Kalecik Nekropolü değerli halk mezarlıklarıdır.
Urartu kültüründe ölümden sonra yaşam inancı etkindi. Dolayısıyla dini ritüeller de bu inanışa göre şekillenmiştir. Urartular hasat zamanında (bağ), tahta çıkma törenlerinden, seferlere çıktıktan ve askeri zaferlerden sonra bir dizi dini ritüel gerçekleştirirlerdi. Bu ritüellerin ortak noktası hayvan kurban etme ve tanrı-tanrıçalara ziyafet verme temalarıdır. Bazı Urartu mühür baskılarında kral, şemsiyesini taşıyan bir hizmetçi eşliğinde ilerlerken tasvir edilmiştir. Bu sahne, hükümdar ve hizmetkarının dini törenlerin yapılacağı alana doğru ilerlemesi olarak yorumlanır. Ayrıca Urartu ile çağdaş olan Asur yazıtlarında Urartu hükümdarlarının giydiği giysilere “sibtusumurdû” adı verilmektedir. Ayrıca “9 ritüel giysinin” tutturulduğu da belirtiliyor. Büyük olasılıkla törenden önce kral, hizmetkarları ve din görevlileri ritüel için hazırlanan kıyafetlerini giyerek dini uygulamaların yapılacağı alana giderler.
URARTU DİNİ TÖRENLERİ: İLAHLARA CANLI ÜRÜNLER SUNULMASI, HAYVAN KURBANLARI…
Urartu dini ritüellerinin önemli bir kısmı yaratıcılara hayvan kurban edilmesidir. Tapınaklarda ve açık hava mabetlerinde kurban kanının aktığı kanalların varlığını biliyoruz. Ayrıca hayvan kurban etmek için hazırlanmış sunaklar da bulunmaktadır. Su, şarap, hayvan kanı veya sütle yapılan sıvı libasyon ritüeli de oldukça değerlidir. Özgürlük ritüeline bazen müzik eşlik ediyordu. Sıvı libasyonu için kullanılan kaplar arasında kavanozlar, sürahiler ve metal kazanlar vardı. Bu tip kapları Urartu görsel sanatında metal kemerler üzerinde tasvir edilen sıvı sunu sahnelerinde görmekteyiz. Dini törenlerde sıvı libasyon kadar kuru libasyon da önemlidir. Ayanis Kalesi’nin tapınak alanında bulunan ocaktaki arpa ve buğday ile üç kavanozun kuru sunu töreninde kullanıldığı kabul ediliyor. Urartu dini yaşamında gerçekleştirilen diğer törenler arasında tanrılara adak eşyalarının sunulması ve mezarlıklarda gerçekleştirilen ölü yemeği ritüeli de bulunmaktadır.
Dini törenlerde kadın din adamlarının sıklıkla kurbanlık hayvanlar getirdiği, ibadet ettiği veya içki sunuları sunduğu görülür. Erkek din görevlileri, açık hava ibadet alanlarındaki stellerin önündeki hayat ağacı gübreleme sahnesinde dua ederken ya da hayat ağacını ritüelin yapıldığı alana taşırken tasvir ediliyor. Ayrıca dini ritüeller sırasında dua eden, ilahiler okuyan, kurban kesen veya kurban kesen, Allah’a silah sunuları sunan, sunu silahları saklama görevini yürüten din görevlilerinin varlığının bilincindeyiz.
Krallığın yıkılmasıyla birlikte Urartu inanç sistemi ve ritüelleri bölgede yaşayan toplumlar tarafından ya silinmiş ya da kendi inançlarına uyarlanmıştır. Hatta Urartuların efendileri için dini törenlerini yaptıkları Analı Kız açık hava kutsal alanı içinde yer alan kanal, bugün yöre halkı tarafından dilek taşı olarak kabul ediliyor. Bu da buna güzel bir örnek.
*Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü